Şirketlerin SGK Prim Borçlarından Dolayı Yönetici Hacizleri: An Meselesi!
Şirketlerin SGK’ya olan prim borçlarının ödenmemesi durumunda, yöneticilerin kişisel mal varlıklarına haciz uygulanabilir. Bu yazıda, yasal süreçler ve sorumluluklar detaylı şekilde ele alınmaktadır.
Şirketlerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçlarının tahsilinde, yöneticilerin kişisel mal varlıklarına haciz konulması durumu, iş dünyasında büyük bir endişe yaratmaktadır. Özellikle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümleri, bu konuda şirketlerin ve yöneticilerin sorumluluklarını net bir şekilde belirlemektedir. Bu makalede, SGK prim borçlarının ödenmemesi durumunda hangi yasal süreçlerin devreye girdiğini ve yöneticilerin nasıl bir sorumluluk altında olduğunu detaylıca ele alacağız.
SGK Prim Borçlarının Tahsilinde Yasal Düzenlemeler
SGK, işverenlerin prim borçlarını tahsil etmek için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’u uygulamaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesi de bu konuda önemli bir hüküm taşımaktadır. Bu maddeye göre, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.”
Haciz Süreci ve Yöneticilerin Sorumlulukları
SGK’nın ilgili icra servisleri, prim borçlarını ödemeyen işverenlere önce ödeme emri gönderir. Bu emir, borcun belirtilen sürede ödenmemesi veya mal bildiriminde bulunulmaması durumunda haciz bildirisi olarak devam eder. SGK, işverenlerin menkul ve gayrimenkullerine haciz uygulayarak borçları tahsil etmeye çalışır. Ancak bu yöntem her zaman kısa sürede ve etkin bir şekilde sonuç vermez.
Anonim, limitet ve kolektif şirketlerin prim borçları ödenmediğinde, yönetim kurulu üyeleri, üst düzey yöneticiler ve yetkililer de borçlardan sorumlu tutulabilir. Örneğin, (A) Limitet Şirketi’nin SGK’ya olan 1.200.000 TL’ lik prim borcu ödenmediğinde, SGK şirket tüzel kişiliği aleyhine icra takibi başlatır ve aynı zamanda şirketin genel müdürü ve muhasebe müdürüne borç tebliği yapar. Bu kişilerin şahsi mal varlıklarına haciz uygulanabilir.
İtiraz Süreci ve Haklı Sebepler
Yöneticilere borç tebliği yapıldığında, bu kişilerin borcun ödenmemiş olmasında haklı nedenlerinin mevcut olduğunu ileri sürerek itiraz etmeleri mümkündür. Ancak haklılıklarının kanıtlanması gerekmektedir. İtirazlar, SGK’nın denetim elemanları tarafından incelenir ve sonucuna göre işlem yapılır. Haklı bir sebebin bulunmaması durumunda, sorumlu yönetici veya yetkililer aleyhine icra takibi başlatılarak kişisel mal varlıklarına haciz uygulanabilir.
Yasal Dayanaklar ve Ek Hükümler
6183 sayılı Kanun’un Mükerrer 35. maddesi, tüzel kişiliklerin ve diğer teşekküllerin mal varlığından tahsil edilemeyen borçların kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından tahsil edileceğini öngörmektedir. Ayrıca, 5766 sayılı Kanunla eklenen hükme göre, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı şahısların sorumlu olması durumunda, bu şahıslar borcun ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.
Sorumluluk Süresi ve Uygulamalar
Şirketlerin üst düzey yöneticileri veya yetkilileri, görev yaptıkları dönem için tahakkuk eden borçlardan sorumludur. Danıştay ve Yargıtay kararlarına göre, müşterek ve müteselsil sorumluluk, yöneticinin görevde bulunduğu süre ile sınırlıdır. SGK’nın 21.06.2011 tarihli 2011/53 sayılı genelgesi de bu k